Ben
erkekleri severim, kendi hemcinslerimle hiç ilgilenmedim. Fakat iki yıl önce
bir yeni yıl partisinden dönerken bu konudaki fikirlerim değişir gibi olmuştu.
Partideki arkadaşlardan bir çift arabalarıyla beni eve bırakmak istemişti.
Kadın olanı bizim firmanın çalıştığı bankada şeftir, sevgilisi olan adamı ise
daha önce görmemiştim. Evin önüne gelince hanımefendi şaka yollu tutturdu, “Sen
şimdi sarhoşsundur kapıyı bulamazsın.” deyip sevgilisini arabada bıraktı
apartmana benimle beraber girdi. Merdivenlerde tam bizim katın olduğu yerdeyken
otomat söndü. Bana sarıldı ve dudaklarımdan öptü. Onu ittirip, “Ne yapıyorsun
sen!” diyebilirdim ama ya sarhoşluğun etkisi ya da o an hoşuma gitmesinden
midir nedir ben de ona cevap verdim. Bundan cesaret alarak beni öpmeyi
sürdürürken mantomun düğmelerini açıp elbisenin üstünden her yerimi yokladı.
Yüzüm boynum da onun tükürüğüyle epey ıslanmıştı. Bir beş dakika apartman
boşluğunda öpüştükten sonra onu ittirip, “Bu kadar yeter, hadi ben eve
giriyorum.” dedim. Sonuçta boşandıktan sonra ailemle kalıyordum. O da “Gitmeden
önce benden etkilenip etkilenmediğini öğrenmek istiyorum, lütfen sana dokunmama
izin ver.” dedi. E hadi bakalım başımdan savayım diye isteğine boyun eğdim.
Elini eteğimin ve külotlu çorabımın altından sokup gerekli yerleri avuçladı,
sıvazladı. Sonra da “Az ıslanmışsın, benimkini sular seller götürüyor.” dedi ve
ilave etti. “Sen de benimkine dokunmak ister misin?” Onu reddettim ve
vedalaştık. O kendi evine gitti, ben de anahtarla kapıyı açıp kendi evime.
Ertesi hafta bankada karşılaşınca ben epey utandım ama o hiç bir şey olmamış
gibi davranıp yılbaşından aklında hiç bir şey kalmadığını söyleyince ben de
fazla üstelemedim. Acaba o yılbaşı gecesi isteklerine boyun eğseydim neler
olurdu acaba diye hala düşünürüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder